Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Sertaç Durdu tasarruf paketinin açıklanmasının üzerinden bir hafta geçmeden bu kez de kamuda güvencesiz istihdamı yaygınlaştırmaya yönelik, “Devlet Memurlarının Esnek Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik Taslağı” çalışmalarına hız verildiğini aktararak, “Paket ile kamuya personel alımı emekli olanlarla sınırlanmakta, destek personel sayısı ise kademeli olarak azaltılmaktadır.” dedi. Durdu, şöyle konuştu: “IMF kemer sıkma programlarının tipik özelliklerinden biri kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi, bütçelerden ayrılan payın düşürülmesi ise bir diğer özelliği de çalışan sayısından azaltmaya gidilmesi, maaşların düşürülmesi ya da enflasyona sabitlenmesidir. Bu paketin özünde de bunlar bulunmaktadır. TÜİK’in tüm Ali Cengiz oyunlarına rağmen açıkladığı verilere göre dahi işsizliğin devasa boyutlara vardığı günümüzde ‘üç yıl daha bekleyin’ demek en başta da gençlerin umutlarını söndürmek, çaresizliğe sevk etmektir.”

Öte yandan Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, resmi öğretmen açığının 68 bin olduğunu ve acilen 100 bin öğretmenin istihdam edilmesi gerektiğini belirten Durdu, şunları söyledi: “90 bine yakın ücretli öğretmen, günlük yevmiye usulü ile asgari ücretin altında bir ücretle çalıştırılmaktadır. 700 binden fazla öğretmenin ataması yapılmamaktadır. Bu ağır tabloya rağmen kamuda istihdamın emekli olacaklarla sınırlandırılması 85 milyonun sağlığının, gençlerimizin geleceğinin karatılması anlamına gelmektedir.

Biliyoruz ki, saldırı sermayenin ve temsilcilerinin saldırısıdır. İtibardan, faizden, Kamu Özel İşbirliği adı altında yandaş şirketlere garanti ödemelerinden, güvenlik harcamalarından, Saray harcamalarından vazgeçmeyen iktidar gözünü kamu hizmetlerine ve kamu emekçilerine dikmektedir!”

Eğitim Sen olarak; saldırı paketine karşı bir mücadele hattı örme sorumluluğuyla hareket edeceklerini aktaran Sertaç Durdu açıklamasını şöyle sürdürdü: “İktidarın varlık fonu ve kamu bankaları kredileri ile bir anlamda paralel bütçe oluşturduğu gerçeğinden hareketle tüm bunlara karşı topyekûn bir mücadele hattına ihtiyaç olduğu açıktır. Bunun için mücadele programının tüm emek ve meslek örgütleri ile ortak bir program ve mücadele hattında buluşturulması için çabalarımız sürecektir. Bu vesileyle bir kez daha belirtiyoruz: Kamudan tasarruf değil Saray harcamalarından tasarruf edilsin. Vergide adalet sağlansın, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınsın. Kamu idarecilerinin kimi zaman özel gezileri için dahi kullandığı lüks uçak ve makam harcamalarına son verilsin. Personel eksikliği giderilsin, personel alımında liyakati ortadan kaldıran, torpilin kapısını sonuna kadar açan mülakata ve siyasal kadrolaşmaya son verilsin. Angarya çalışma yasaklansın, esnek ve uzaktan çalışma yönetmeliği hazırlıkları sonlandırılsın.”