CHP Eskişehir örgütü nedense yıllardır ‘iletişim’ konusunda hep özürlü oldu. Ne gazetecilerle basın kuruluşları ile örnek olabilecek bir iletişim kurdu ne de halkla ilişkiler boyutunda.
Düşünün CHP Eskişehir örgütü aday tanıtımı ve partililer bir toplantı yapıyor. Gazetecilerin çoğunluğu bu toplantıdan başka kanaldan öğreniyor. İl Başkanı Sinan Özkar, “Aaa size iletmediler mi” demesi bile, parti içinde ‘görevlendirme’nin ve görevi yerine getirmenin hangi düzeyde olduğunu gösteriyor.
Diğer tarafta da, bu toplantıda, parti yönetiminde bulunmuş, hatta defalarca milletvekili aday adayı olmuş bazı kişiler bile davet edilmemiş. Bize sordular, böyle bir toplantı var bizi davet etmediler diye… Parti genel merkezi iletişimi en üst düzeyde tutmaya çalışırken, il örgütleri de ise bu konuda ‘vurdum duymaz’ anlayışını sürdürmeye devam ediyorlar.
CHP’’de vitrine baktığınızda, öne çıkan kişilerin sayfalarına bakın… Seçim kapıya dayandı, hatta kapıyı çalıyor. CHP’lilerin sayfalarına ve paylaşımlarına bakın. Sadece fotoğraflarını kullanıyorlar. Büyükerşen, Ataç ve Kurt ile çekilmiş fotoğraflar veya bir etkinlikte çekilmiş fotoğraflar paylaşılıyor. Ne partinin seçim bildirgesi ile ilgili bir satır, ne de CHP’nin neler yapacağı konusunda bir tek cümle.
Düşünün bunlar, partinin neredeyse yüzü olarak görünen kişiler, yani partinin her türlüğü etkinliğine katılan kişiler, hatta bazıları parti yöneticileri veya kurulları içindeler. Sayfalarına bir bakın. Sadece kendileri ile kurdukları ‘iletişim(!)’i yansıtıyorlar.
Ondan sonra diyorlar ki; ‘vatandaş bizi anlamıyor’..
İnönü’nün dediği gibi; “Hadi canım sende…”
Siz; kendiniz çalıp kendiniz oynuyorsunuz…
Oynamaya devam edin…
Vatandaş da ‘oynatmaya’ az kaldı bilesiniz.
Asıl oynama o zaman.