Eskişehirspor kendi evinde alabileceği en kötü bir puanı rakibe hediye etti.
İki hafta üst üste alınan galibiyetler camiayı yeniden umutlandırmıştı.
Ancak beklenen olmadı…
Son dakika yediğimiz gol hevesimizi yarıda bıraktı…
Tabi ki futbol dışındaki zemin elverişli değil…
Kongre süreci, para alamayan futbolcular, sezon başından bu yanan yaşanan kaoslar ile takımın depresyondan çıkmasının kısa süre içindr beklemek zor olacaktır.
Gelelim maça…
24 Kasım öğretmenler günü arifesinde stadyumda öğretmenlerimize saygı için; “Benim adım öğretmen” bestesi çalındı hoparlörden…
Futbolcular kadına şiddete dikkat çekmek için #sonver ile 24 kasım öğretmenler günü nedeniyle hazırlanan pankart ile sahaya çıktı.
Taraftar yine coşkuluydu. Alt maraton dolu diğer yerler bildiğimiz gibiydi.
Bir çok pozisyonda ilerde çoğalamadık, ancak orta sahada iyi top çevirdi oyuncu değişikliklerine kadar.
Gol sevincimiz 5 dakika sürebildi…
Yine defanstaki pozisyon ve adam paylaşımından kaynaklı hata sonrası golü kalemizde gördük.
İkinci gol ise geriye yaslanan bir takıma kesilen ceza gibiydi….
İkinci yarı Coşkun Hoca orta sahadan Furkan Polat ile Kamal’ı oyun dışı alınca orta sahayı rakibe teslim ettik.
Oyuncu değişikliklerinin tamamı hatalıydı…
İkinci yarı takım adeta döküldü…
Bu hatalar sonrası takım geriye yaslandı ve son dakikada golü kalemizde gördük.
Çok gol kaçırdığımız da bir gerçek…
Maç sonrası Coşkun hocanın, “İkinci yarı yaptığımız oyuncu değişiklikleri ve formasyon değişikliği ile daha iyi oynadık” açıklamasını duyunca hoca herhalde dalga geçiyor dedim. “Biz başka maçımı izledik” diye geçirdim içimden.
Palto ile maça başlayan Coşkun hocanın 65. Dakikada bu soğukta gömlekle kaldığını gördüm. Önce palto, sonra ceketi çıkardı hoca…
90 dakika boyunca adeta maçı yaşıyor Coşkun hoca…
Kendinden geçiyor. Biraz topa basmalı yoksa, nabzını düşürmeden bu şekilde maçı izlemeye devam ederse daha çok hata yapacaktır.