Eskişehir'de birlerce öğrenci okul servisleri tarafından taşınıyor.

O miniklerin canları servis şoförüne ve görevliye emanet.

Velilerinde servis görevlileri, şoförler, araç bakımı, sertifikaları, eğitimleri gibi bir çok konuda bilgi sahibi olmak istemeleri ve takibini yapmaları kadar doğal birşey olamaz her halde.

Daha soruları çoğaltmak mümkün...

Biz de okulda ki servisimizle ilgili yaşadığımız sorunu Eskişehir Servis Aracı İşletmecileri Odası Başkanı Abdurrahman Yüceer'e bir hafta önce ilettik.

Yüceer'e bilgi vermeden önce 3 kez okul servisinin sahibini, 2 kez de okul idaresinden sorunun çözümünü istedik. Özellikle okul müdürü yakından ilgilendi. Sorunun çözümünede yardımcı oldu. Teşekkür ediyorum.

Tek amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil.

Art niyetli bir veli olsak 155 polis imdata telefon ederek servisin ceza almasını sağlayabilirdik. Ama biz insanlıktan yana kullandık hakkımızı...

Yüceer'i aramamızdaki neden de bizim yaşadığımız sorun üzerinden diğer veli ve öğrencilerin yaşadığı ya da yaşanabilecek sorunların önüne geçmekti...

Yüceer ile ilk görüşmemizde;

"Çocuğumuz sabah hava karanlık iken 6.30'da servise biniyor. Servis görevlisi yok. Ayrıca sürekli şoför ve servis görevlisi  değişiyor.   Şehirde yeteri kadar sertifikalı ve donanıma sahip kişi bulmak çok zor olduğunu biliyoruz.  Acaba yeni göreve başlayanların işe alınırken yeterli bilgi birikimine, sertifika ve eğitimlerine dikkat ediliyor mu?

Bunu bir şikayetmiş gibi ilgili servise lütfen iletmeyin.

Sadece bizim yaşadığımız sorun için durumu anlatmıyoruz. Diğer servislerde böyle bir sorun  olabilir.  Konuyla ilgilenebilirmisiniz" diye rica ettik.

Aradan bir hafta geçti. Dönüş olmadığı için tekrar sorma ihtiyacı duydum.

Aramızda şu diyalog geçti.

Ben: Abdurrahman bey konuyla ilgilenebildiniz mi?

Yüceer: Size bilgi veremem?

Ayrıca bizim yaptırımımız yok.

Ben: Biz bir yaptırım istemiyoruz. İstesek trafik ve okul yönetimi ile gerekeni yaparız. Gerekli müraacatı da okul yönetimine yaptık zaten.

 Ben: Bir sorun var ortada bu durumlarda  ne yapılması gerekiyor. Siz de çözüm yolları arayabilirsiniz?

Ben çocuğumu kimlere emanet ediyorum? Yardımcı olmanız gerekmez mi?

Yüceer: Hesap mı soruyorsunuz?

Siz kimsiniz?

İstediğiniz yere şikayet edin (Sizi şikayet edeceğim cümlesi kullanmama rağmen)

diyerek telefonu kapattı.

Evet sevgili veliler, sayın Valim Özdemir Çakacak, Sayın Emniyet Müdürüm Engin Dinç, Milli Eğitim Müdürüm Hakan Cırıt, eğitim sendikası başkanları Maummer Karaman, Haydar Urfalı, Faik Alkan, Hüseyin Yurtman, Sayın Esnaf Odaları Başkanı Ekrem Birsen, çocukları emanet ettiğimiz servislerin kurumunun başındaki kişiden bir gazeteci olarak aldığım cevap ve konuşma bu...

Servislerde yaşanan olayları biliyoruz.

Kesinlikle servisçi dostları zan altında bırakma, hesap sorma, ya da başka bir derdimiz yok. Hepsi zor şartlarda çalışıyor. Ancak bizde canlarımızı emanet ediyoruz.

Sorunun çözümü ve soruların cevabını almaya  hakkımız var.

Sonuç olarak, binlerce çocuğumuzu emanet ettiğimiz servisci dostların başındaki kişinin tavrı, bakış açısı bu şekilde...

Oda başkanlarının görevi servisçileri korumak değil düzeni sağlamak, terazi gibi adil olmak...

Peki bu bakış açısı ile sorunlar çözülür mü, hayır.

O zaman yukarıda isimlerini saydığımız yetkili ve görevli büyüklerimizin soruna kökten çözümü için bir masanın etrafında toplanması gerekmez mi?

Denetimlerin sıklaştırılması gerek mez mi?

Hükümetin bu servis sistemini baştan aşağıya değiştirmesi gerekiyor. Sadece cezalar ve denetimler ile bu işin üstesinden gelmek mümkün değil.

Her önüne gelen servis işletmeciliği yapamamalı.

Umarız Oda Başkanı Yüceer de bu ulvi ve ağır sorumluluğun farkında varır ya da yetkili birileri umarım vardırır. Yapamayacaksa da bırakmasını tavsiye ederim.

Mustafa Yıldırım