Geçtiğimiz yıl TFF 1.Ligini 3.sırada bitirerek play-Off final maçında Göztepe’ye elenen Eskişehirspor’da kritik saatler yaşanıyor.
Bir önceki spor yazımızda şayet Eskişehirspor Süper Lige yükselmez ise ağır borçları ile kendisini çok zor günlerin beklediğini belirtmiştim.
Maalesef istenmeyen oldu ve final maçını penaltılarla kaybeden Eskişehirspor, hiç layık olmadığı PTT 1.ligde mücadele etmeye bu zor şartlar altında devam edecek.
Edecek ama nasıl?
İşte bütün mesele bu soruya verilecek cevapta saklı.
Transfer yasağı bulunan kulübün toplam borcu 116 milyon Tl. Tutarında.32 Milyon acil sıcak paraya öncelikle ihtiyaç var.
Kulüp başkanı Halil Ünal, bu şartlarda takımın mevcut yönetimle devam edemeyeceğini açıklayarak kongre kararı aldı.
Amacı tüm kenti kucaklayan yeni bir yönetim kurulu oluşturarak kulübü ayağa kaldırmak.
1 Temmuz 2017 Cumartesi günü yapılan kongrede maalesef başkan adayı çıkmadı ve kongre 1 hafta sonraya ertelendi.
Şu anda kulüp “divan”ın elinde.
8 Temmuz Cumartesi günü yapılacak kongrede tüm kent yeni bir oluşum beklerken önemli bir gelişme notu düştü internet medyasına.
Kulüp başkanı Halil Ünal, tesislerde yaptığı basın açıklamasında çok uğraşmasına rağmen kongrede aday olmayacağını, kentten yeterli desteği göremediğini belirterek adaylıktan çekildiğini söyledi.
Şimdi ne olacak? Cevabı merak edilen soru bu. Bize göre iki seçenek var.
Ya kulüp kayyuma kalacak yada birkaç gün içinde bu kenti seven ve kentin ortak sevdası olan Eskişehirspor’a gücü olanlar sahip çıkarak başkan olacak.
Veya tüm ülkeye örnek olan efsane taraftar takımına olağanüstü kongrede yönetim kurulu oluşturarak sahip çıkacak.
Borç yükü altında bulunan kulübe bugüne kadar destek olan iş adamlarının gelinen noktada duyarsız kalması, desteğini çekmiş olması ileriki günler için taraftarları derinden endişelendiriyor.
Bir futbol kenti olan Eskişehir’de geçmiş dönemlerde yapılan yanlış yönetimler takıma gönül veren futbol severlerin içini acıtıyor.
Çevremizdeki dostlarımız hiç sevmediği soruları birbirine soruyor. Acaba bizde Kocaeli, Sakarya gibi mi olacağız?
Bazıları ise bunun tam aksini düşünüyor. Şartlar ne kadar zor olsa da Eskişehirli idarecilere ve seçilmiş yöneticilere güveniyor. Es Es armasına gönül veren iş adamlarımıza ve cefakâr taraftarlarımıza da sonuna kadar güveniyorlar. Bu takım sahipsiz kalmaz diyorlar.
Bizce de bu takımın gerçek sahibi efsane taraftarlardır. İzleyemediği maça “26 Bin adet hatıra bileti” bastırarak satın alan dünyanın hiçbir yerinde başka taraftar gösteremezsiniz.
Yetmedi bir yıldır maaş alamayan kulüp çalışanlarına kampanya düzenleyerek destek olan başka bir taraftar bulamazsınız.
Eskişehirspor için elini taşın altına koyacak herkimse Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in altını çizdiği şirketleşme olgusunu mutlaka yapmalıdır.
Takımın bu bozuk yapıyla daha fazla ileriye gitmesi zor belki de imkânsızdır.
Anadolu’nun yıldızı olarak bilinen, şanlı tarihi başarılarla dolu ayrıca İstanbul derebeyliklerine kafa tutan bir kulübün bu kaderi yaşaması futbol ailesini üzmektedir.
Zaman birlik zamanıdır. Bu kentin ülke çapında tanınan çok önemli markaları mevcut. Eti ve Sarar gibi şirketler.
Eskişehir’in Milletvekilleri ile Kültür Turizm Bakanı Sayın Nabi Avcı gerekeni yapmalıdır. Destek olmalıdır. Yoksa bu taraftar bunu unutmaz.
Yani demem o ki ülkemiz futbolunun Eskişehirspor gibi bir değere ihtiyacı vardır. Aklıma gelmişken söyleyeyim. Ülkeyi idare eden iradenin efsane olmuş kulüplerin böyle zor duruma düşmelerini önlemek için “spor yasası”nı bir an önce çıkarmalıdırlar.
Şeffaf ve denetlenebilir bir yasa bu tür olumsuzlukların önüne geçecektir.
Yağmur, çamur, kar fırtına demeden uzak deplasmanlara gidip ülkemize “seyirci dediğin böyle olmalı” dedirten, passolig satışlarında zirvelerde yer alan vefakar taraftarlar, Cumartesi günü inandıkları efsanenin yeniden doğuşunu, içleri buruk ama ümitle beklemektedirler.