TBMM’de görüşülmekte olan anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi üzerine milletvekillerinin kavgalı, yumruklu görüntülerini üzüntü ile izlerken Rusya’dan İstanbul’a gelen Rus Siyaset ve Bilim adamının söylediği sözler ülkemiz ve milletimiz için çok kıymetli.
Sıcak gündem de dinlediğim ve izlediğim bu kıymetli düşüncelerin daha geniş kitlelere duyurulması amacıyla tarihi bir sorumluluk üzerime alarak kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öyle ki Rus Siyaset ve Bilim adamının her söylediği cümlenin altını kırmızı kalemle çizip not etmek gerekiyor.
Bir dönem Rus Lider Putin’e üst düzey danışmanlık ta yapan Prof.Dr.Victor Mini’den bahsediyorum.
Geçtiğimiz yıllarda ülkemizde yapılan Uluslararası “Milli Ekonomi Modeli” Kongrelerinde, ülkemize gelmiş konuşmalarını dinlemiştim.
Birkaç gün önce İstanbul’a gelen Prof.Dr.Mini, Meltem TV'de yayınlanan "Gündem Özel" programına konuk oldu.
Birbirinden çarpıcı tespit ve görüşlerini dile getirdi.
Onu can kulağı ile dinlerken bu cennet vatan toprağı üzerinde nasıl bir küresel işgalin olduğunu düşündüm.
Aynı saatlerde diğer televizyon kanallarında evlilik ve dizi programları ile gündemin çok uzağında tutulan/tutlmaya çalışılan yığınlar geldi gözümün önüne.
Neyse biz Prof.Dr.Victor Mininin söylediklerinden bazı bölümleri siz duyarlı okuyucularımızın dikkatlerine sunlaım.
Canlı yayında Türkiye-Rusya ilişkilerine değinen Victor Minin, “Rusya olarak 15 Temmuz darbe girişiminde Erdoğan'a yardım ettik’ dedi ve şu dikkat çekici ifadeleri kullandı: "Eğer Rusya olarak biz Türkiye'ye küskünlük beslemiş olsaydık 15 Temmuz'da Türkiye Cumhurbaşkanı’na yardım etmezdik ve tam tersine onu devirmeye çalışırdık. Putin'e belki de günde 3 defa 'Türkiye'yi ve Ukrayna'yı bölelim' teklifinde bulunuyorlar. Ben şaka yapmıyorum. Putin bu isteklere karşı çıkıyor. Bundan dolayı da biz uçağımızın düşürülmesini de unutabildik, Büyükelçimizin öldürülmesini de unutabildik. Daha da önemlisi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Moskova'ya gelip Putin ile barıştı. Bu, iki lider için de bir imtihandı, hem Putin hem de Erdoğan için. Onlar için kendi şahsi çıkarları mı önemli yoksa bölgedeki huzur mu önemli? Diyebiliriz ki ikisi de bu imtihandan geçti." Dedi.
Konuşmasının devamında son zamanlarda Ortadoğu coğrafyasında ve sınır komşularımızda mezhep eksenli çıkarılmaya çalışılan çatışma zeminine yönelik olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"Batı İslam dünyasında Şii-Sünni çatışmasını çıkartmak istiyor. Rusya ise İslam dünyasının tek güçlü merkez olmasını istiyor. Çünkü Sünnilerin ve Şiilerin inandıkları Allah bir, Peygamberleri bir. Eğer bu bütünlük sağlanmaz ise İslam dünyası parçalanacak ve Şiiler Rusya'ya Sünniler de Batı’ya, ABD'ye yönelecek, bir kısmı da Çin etkisi altında kalacak. İkinci şık olarak da Kürdistan devleti kurulacak. Bu devlet kurulurken de Türkiye'den, İran'dan, Irak'tan ve Suriye'den toprak alınacak. Bu gelişmeler bölgede Batı’nın istediği teröre ve kaosa neden olacak. Rusya bunu istemiyor."
Konuşmasın Rusya’da uygulanan Milli Ekonomi Modelinden de bahseden Prof.Dr.Mini; Rusya olarak sosyalizm ve kapitalizmi denediklerini ancak bu iki sistemden de istedikleri sonucu alamadıklarını ifade etti.
"Bugün dünyada Prof. Dr. Haydar Baş'ın modeli olan Milli Ekonomi Modeli, 4 milyarlık bir nüfusa sahip ülkeler (BRICS) tarafından uygulanıyor. Bu tezle dünya yeniden şekilleniyor. Haydar Baş Hoca’ya bizim de sizin de dünyanın da ihtiyacı var. Şu anda aktüel olan ve dünya tarafından kabul edilen Milli Ekonomi Modeli'ni ortaya koymak dışında bir de İslami bir lider olarak gönlünde Şii ve Sünni dünyasını birleştiren bir lider olarak görüyorum Prof.Dr.Haydar Baş’ı. Dolayısıyla bu iki çalışmaya biz manevi bir kahramanlık diyebiliriz. Milli Ekonomi Modeli yazıldığında onu anlayan insanların sayısı azdı. Onun günü şimdi geldi. Bu birinci kahramanlık, ikinci kahramanlık ise Sünni ve Şii dünyasını birleştirmektir. Demek ki güç Hak'tadır. Bütün bunlar oy için, reyting için yapılmadı" şeklinde konuştu.
Bir Türk evladı olarak bu sözleri Rus Siyaset ve Bilim adamından duyunca mutlu oldum. Bakınız bu isim Putine çok yakın. Söyledikleri bu açıdan önemli.
Ülkemizin içte ve dıştaki hainlerin sinsi planları sonucu Zifiri karanlık günlerinden geçerken fikirleriyle önümüzü aydınlatan vatansever liderlerin içimizde olduğunu bir kez daha anladım.
Yeri geldikçe vurgularım; ülkemiz için görüşü, çözümü ve projesi olan her kimse siyasi ve etnik kimliğine bakılmadan dinlenmelidir. Dikkate alınmalıdır.
Kutuplaşmaya yönelik açıklamalar ve davranışlar tehlikelidir. Bir önceki yazımda verdiğim “yumruk” örneği değerlidir.
Yazılarımı takip eden kıymetli okuyucular, belki yukarıda kısa bir bölümünü aktarmaya çalıştığım açıklamaları kaçırmış olabilirler, Gündem programının tamamını internet üzerinden dinleyebilirler.
Yukarıda da belirttiğim gibi cam önünde kurulmaya çalışılan evlilik ve dizi programlarının, tartışma programlarının çok önüne geçtiği bir dönemde bu tür programlar bazen gözden kaçabiliyor.
İstedim ki yüreğimize su serpen Rus İlim ve siyaset adamı Sayın Prof.Dr.Mini’nin açıklamaları siz kıymetli okuyucularımın da yüreğine biraz su serpsin.
Birbirimize siyasi çalım atmaktan, zarar verip, hakaret ve kavga etmekten vazgeçmeliyiz. Aksi halde ağaçlarla uğraşmaktan ormanı kaybederiz.
Yorumlar
Trend Haberler
Eskişehirspor Taraftarlarından protesto
Tramvay kullananlar dikkat!
Kamu Platformu Çalışanlarından Vergi Adaleti Talebi
Eşinin 1 adet bileziğini bozdurarak kurduğu firmasında başarı yakaladı
Doktor başına poşet geçirilmiş halde ölü bulundu
Kendisinden 4 gün haber alınamayan şahıs evinde ölü bulundu