Hüzünlü ve hareketli Ocak
2013 yılının Ocak ayı oldukça hüzünlü ve hareketli geçti.
Ülke olarak medya, bilim ve sanat dünyasından önemli isimleri kaybettik. Bunlardan Mehmet Ali Birand, Prof. Dr. Toktamış Ateş, Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Ferdi Özbeğen herkesin gönlünde ayrı ayrı yaralar bırakarak göç ettiler bu dünyadan.
Eskişehir’de de Ocak ayı içerisinde İHA Büro sorumlusu Haluk Özden’i kaybetmiştik. Ayın son günlerinde bünyesinde Anadolu Gazetesi ve Es Tv’nin de bulunduğu Es Grup yöneticilerinden Vedat Ergün’ü son yolculuğuna uğurladık.
Bu vesileyle Haluk Özden’i bir kere daha anma fırsatı buldum.
Vedat Ergün’ü Anadolu Gazetesini Özgür Demirdaş’a devrettikten sonra tanıdım.
Benim de içersinde bulunduğu Anadolu Gazetesi’nin reklam departmanında göreve başlamıştı. Reklamın yanı sıra grubun pek çok işiyle de uğraşmıştı.
Neşeli, daima güler yüzlü, ancak sinirlendiğinde de yanında pek durulmaması gereken çok güzel bir insandı.
Heyecanlıydı, titizdi eline aldığı bir işi mutlaka en iyi şekilde tamamlamak isteyen bir kişiydi.
İş hayatındaki olumlu yönler olduğu gibi olumsuz yönlerden de etkilenen bir insandı.
Önceki gün kendisini yolcu ettik. Toprağı bol olsun, ışıklar içersinde yatsın.
İKİ ÖNEMLİ OLAY
Ocak ayının sonlarına doğru Eskişehir açısından önemli iki olay gelişti.
Biri, Eskişehir milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı’nın Milli Eğitim Bakanlığı gibi önemli bir göreve getirilmesiydi.
Bir kentten bakan çıkması gerçekten de önemlidir.
Kendi bakanlığı ile ilgili yatırımların kente kayacağı gibi, Milli Eğitim Bakanına kendi seçim çevreleri için bir çok ihtiyaç duyacak diğer bakanlıklarla karşılıklı işler de yapılır.
Bir Bakan Avcı’dan Milli Eğitim ile ilgili bir şeyler isterse, bizim bakanımız da ondan Eskişehir içi bir şeyler isteyebilir.
Bu ilişkiler için de önemlidir.
İkincisi ise Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyon.
Birkaç gün ülke gündemine oturan bu operasyon ile ilgili 23 kişi gözaltına alınmış, yapılan sorgulama ve adli işlemlerin ardından beş kişi tutuklanmıştı. Konuyla ilgili bir çok spekülasyon ortada dalaşmış, çeşitli iddialar da ortaya atılmıştı.
Spekülasyonlardan biri de söylenenlere göre Büyükerşen’i “yıldırma” politikasıymış.
76 yaşına gelen Başkan Büyükerşen’in önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerde 77 yaşında olacağı, güya bu tür hareketlerle yıldırılıp, aday olmamasını sağlamakmış.
Tabi bunlar şehirde konuşulanlar.
Daha önceki bir yazımda da yazmıştım operasyonla ilgili.
Birçok AKP’li nin “keşke bu operasyon olmasaydı” dediklerini duyar gibiyim demiştim. Halen aynı görüşümü savunuyorum. Birkaçından da duydum.
Yıldırma politikasına gelince, CHP İl Başkanı Erman Gölet, “Bu olay bizi kamçıladı” dedi. Yılmaz Büyükerşen’in de “sonuna kadar devam” dediği yolunda açıklamalar yapıldı.
Eğer yıldırma politikası gibi bir şey varsa, bu da ters tepti, öyle görünüyor.
ÖZLEMLE ANIYORUM
Bugün 1 Şubat.
Duayen gazeteci Abdi İpekçi ile sanat dünyasından Barış Manço’nun ölüm yıldönümleri.
Aynı zamanda sevgili annemin de ölümünün 10. yıldönümü.
Kendisini tüm aile fertlerimle birlikte saygı, sevgi ve özlemle anıyorum. Allah’ın rahmeti üzerinde olsun, ışıklar içersinde yatsın.
