Türk insanı, buluş kabiliyeti ve üretkenlik bakımından gelişmiş ülke insanından eksik değildir. Örneğin günümüzde yaygın kullanılan güneşlikleri ilk olarak 1914 yılında bir İrlandalı icat etmiş, patentini almış ve bu icat patent veri tabanında 70 yıl bekledikten sonra ticarileştirilmiş. Halbuki eski Osmanlı resimlerinde kahvehanelerin önünde güneşlik kullanıldığını görmüşsünüzdür. Türk milletinin buluşu kapalıçarşı ve bedestenler de günümüz pasaj ve AVM'lerin atasıdır. Türk insanı takdir edilmeye paradan çok değer verdiği için, parlak bir fikir ürettiğinde bunu herkese gösterip takdir almak ister, Avrupalı ise "ben bundan ne kazanırım" diye düşünür ve kimseye anlatmaz göstermez önce koşar patent başvurusu yapar. Hezarfen Ahmet Çelebi ve ilk roketi bulan Lagari Hasan Çelebi buluşlarını göstermek yerine patentini alsa, sürüldükleri ülkelerde değil, ilk olarak Osmanlı da havacılık gelişirdi fakat o yıllarda Osmanlı da Patent sistemi de yoktu, kapitülasyonlar nedeniyle Avrupa'nın dayatmasıyla sonradan kuruldu.
Patent veri tabanlarında koruma süresi geçmiş değerlendirilmeyi bekleyen milyonlarca buluş var ve üstelik patent veri tabanları herkese açık ve ücretsiz. Önemli olan ne aradığınızı bilin. Bu bakımdan üniversite-sanayi işbirliği büyük önem taşıyor. Bu işbirliğinin öncelikleri ürün geliştirme, ekoverimlilik ve marka oluşturma gibi alanlara verilmesi gerekir. Üniversite de üretilen projelerin sanayi de uygulanması, sanayi de karşılaşılan problemlerin üniversite de projelendirilmesi gerekir. Fakat sanayici ve üniversite arasında güven sorunu nedeniyle işbirliği gelişemiyor. Bu sorunun aşılması için devletimiz teşvik uygulaması başlattı ve bu amaçla her üniversite de bir aracı ofis olarak Teknoloji Transfer Ofisi kurulmasını destekledi. liyakati esas alan Üniversitelerde kurulan TTO'lar başarılı çalışmalar yaparken, diğer üniversiteler ise endeksin gerisine düşmüş, üniversite-sanayi işbirliğine yönelik faydalı sonuçlar geliştirememiştir
Yurdumuz insanında henüz fikri mülkiyet bilinci gelişmektedir ancak insanlar fikirlerinin çalınmasından korkup yeterince güven duymadıkları kurumlara başvurmaktan çekinmektedir
Türk insanının yetenek ve kabiliyetlerinin değerlendirilmesi, üniversitelerde üretilen projelerin uygulanması ve sanayi üretiminin geliştirilmesi için TTO gibi çalışacak bağımsız aracı ofislere ihtiyaç olduğu açıktır. Devletimiz noterler veya yeminli mali müşavirler gibi görev tanımı yaparak mühendisler içinde böyle bir imkân sağlarsa, yeni iş sahaları açılacağı gibi girişimci mühendisler bu şekilde bağımsız ofis kurarak hem iyi para kazanır hem de kamu-üniversite -sanayi işbirliğinin gerçekleşmesine önemli katkı yaparlar. Hem ülkemiz kazanır hem de kendileri…
Ayrıca Milli piyango her yıl bir milyar lira civarında ikramiye dağıtıyor. Talihliler çok defa kazandıkları parayı nasıl kullanacağını bilmediğinden dolandırıcılara kaptırıyor sonra da “haram para yar olmadı” deniyor. MPİ ile işbirliği yapan bir girişimci bile talihlilere yatırım danışmanlığı hizmeti vererek hem büyük miktardaki bu paraların katma değere dönüşmesini sağlar hem de her yıl asgari 5 bin kişilik istihdam yaratılabilir. TTO'lar bunu yapsa üniversite desteğiyle sistem çok güzel işletilebilir.
Sağlıklı günler dileğiyle
Ergün Çetin