Yerel Seçimleri geride bırakmamıza rağmen halen seçime ilişkin tartışmalar bitmedi.
Yerel seçimlere ilişkin iş ve işlemler 298 Sayılı SEÇİMLERİN TEMEL HÜKÜMLERİ VE SEÇMEN KÜTÜKLERİ HAKKINDA KANUN ’a göre yürütülüyor.
Seçim sürecinde yaşanan tartışmaları anlamlandırabilmek için seçim süreci ve işleyişini bilmek gerekiyor. Anayasamızın ve 298 Sayılı Kanun’un hükümleri anahtar niteliğinde…
Mazbatasını alan başkanlar görevlerine devam ediyor. Biz de seçim sürecini, yapılan itirazları ve sonuçlarını kendi çerçevelerimizden değerlendirmeye devam ediyoruz. Tartışmalar çok çeşitli gibi görünse de tüm illerde yapılan itirazlarda talep, ya yeniden sayım ya yeniden seçim aslında.
Kim karar veriyor? Önce İlçe Seçim Kurulu, ardından İl Seçim Kurulu, ardından Yüksek Seçim Kurulu.
Yeniden sayım istemi, ya geçersiz oyların yeniden sayılması ya da tüm oyların yeniden sayılması şeklinde olabiliyor. Seçim Kurulları bu talepleri kısmen ya da tamamen kabul edebiliyor/ret edebiliyor.
Kanuna göre sandık başı iş ve işlemlerine karşı, ilçe seçim kuruluna itiraz edilebilmesi için, önce sandık kuruluna şikâyet veya itirazda bulunulmuş olması şart değil. Dolayısı ile talebin gerekçeleri, partiler arası oy farkı, geçersiz oy sayısı gibi pek çok etmeni göze alan kurullar yeniden oy sayımına karar verebiliyor.
Bahsi geçen kurullar tarafından yeniden oy sayımına karar verildiğinde oy sayımı ilçe seçim kurulları tarafından yaptırılıyor. Burada oy sayımı için çuvallar açıldığında, sandık kurulu tarafından tutulan çeteleler ile uyumsuz sandık sonuç tutanakları ya da geçersiz oy sayısı ile uyumsuz geçersiz oy sayısı ile karşılaşılabiliyor. Geçersiz oy sayısı ve geçersizlik sebebi hiç yazılmamış tutanaklara ilişkin olarak zaten mutlaka inceleme yapılması gerekiyor.
Seçilme hakkı adayların ise seçme hakkı da Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının dolayısı ile açık kanuna aykırılık durumlarının tespiti halinde siyasi parti temsilcilerinin sandık başı işlemlerine itiraz etmemiş olması gerekçesine kanundaki ilçe seçim kuruluna itiraz edilebilmesi için, önce sandık kuruluna şikâyet veya itirazda bulunulmuş olması şart değildir maddesine rağmen zırh gibi bürünmemek gerekiyor. Zira YSK’ya dahi doğrudan itiraz Kanuna göre mümkün.
Seçim iptali ise seçim sonucuna da etki eden bir yasaya aykırılık hali bulunmasında söz konusu oluyor. Şu ana kadar YSK’nın verdiği kararlarda ağırlıklı olarak oy farkından daha fazla kısıtlı seçmenin oy kullanması hallerini iptal gerekçesi yaptığını görüyoruz. Oy kullanma hakkı olmayan seçmenin oy kullanması ile seçim sonuçları artık sayımla dahi belirlenebilir halin dışına çıktı ise iptal kararları veriliyor. Yine yapılan kanuna aykırı işlemler sonucu artık seçim sonucu belirlenebilir olmaktan çıktı ise seçimin iptaline ve yenilenmesine karar veriliyor.