Güzel günleriniz olsun temennisiyle başlıyorum.
Bu hafta Eskişehir ekseninde bir konuyla devam diyoruz.
Önce klasik yaramız Eskişehirspor ile ilgili bir iki kelam edelim.
Kadersizliği ve yalnızlığını senelerdir yaşayan Eskişehirsporumuz.
Maalesef bu sezon gerçek adıyla dördüncü futbol ligine düştü.
Şuan yer olarak uçurumun kenarındayız; buradan aşağısı da amatör lig.
Ülkemizde son süreçte şehir takımlarının yaşadıkları trajedileri görünce aslında bu anlamda kendimizi çok şanslı da görmekteyim.
Tanıyanlar bilir, inanmadığım ,içime sinmeyen bir konunun takipçisi olmam ve o konuda fikir beyan etmem….
Ben bunuöylesine bir güven ve inanç ile söylüyorumki!
Eskişehirspor uzun süreçte bu cendereden gerçek anlamda güçlenerek çıkacaktır.
Kulübü yöneten kadro ucundan kıyısından içinde olduğum ve olmaktan mutluluk duyduğum ekip.
Gerçek anlamda kuvayi milliye ruhuyla çalışan ve umudun tükendiği yerde azimli bir dirayet gösteren Eskişehir ve EskişehirSporu gerçek anlamda sevenler …
Bu ekip ve bu ruh başarıya eninde sonunda ulaşacaktır Nokta.
Şimdi gelelim esas yazacağım konuya,
Hatırlarsınız şehrimizde 2014-2018 yılları arasında Eskişehirbasket adında bir basketbol takımımız vardı.
Pek çok Eskişehirli aile gibi bizim de sıkı bir takipçisi olduğumuz, iç sahada hiçbir maçını kaçırmadan takip ettiğimiz ve o süreçlerde tıklım tıklım tribünlerde sporun gerçek değeri olan şehrin aileleriyle birlikte muazzam keyifli zamanlar yaşattıran sporcu gençlerimizin yetiştiği şehrimizin çocuklarının umut iklimi olan kulübümüz…
Hafızamı şöyle yokladığımda;
(Eskişehir basketin maçlarını sıkı takip eden şahsımın o günlere dair hocaları Riera ve Brad Greenberg, Kalite oyuncular Buğrahan Tuncer, Yunusemre Sonsırma, Berkay Candan, James Baron, Jelf Ayres gibi güçlü isimleri vardı.)
13 temmuz 2018 günü yönetim kurulunca alınan bir kararla Türkiye basketbol süper ligi ve katılım hakkı kazandığımız Fiba Şampiyonlar liginden çekildiği açıklamasıyla profesyonel çalışmalarına son veren şehrimizin basketbol kulübü…
Efsane başkan Sinan Özeçoğlu ve arkadaşlarının yaşatmaya çalıştığı ama maddi zorluklar ve sponsor sıkıntılarından dolayı kapanmak zorunda kalan kulübümüz…
Eskişehirin kayıpları listesinde yerini almış olan bir değerimizdi.
Basket kulübümüzün kapanması şehrimizin gelişmişlik kimliğine zarar vermesi yanı sıra; bizim, bizler gibi yüzlerce ailenin bu görsel şölenden ve şehrimizin yetenekli çocuklarının da potada yükselen hayallerinden mahrum kalması sonucunu doğurdu.
Ve bize o günlerin güzel hatıraları ve özlemi kaldı, ne diyelim kader ile keder.
Yaşayacak, yaşatılacak yeni bir güzelliği bekliyeceğiz.
Basketbol demişken, konuyla alakalı bir haberim var size.
Sevgili İhsan Küçükaycan ın Eskişehir Basketbol İl Temsilcisi atanmış olması çok yerinde ve bir güzel gelişmedir.
Çok uzun zamandır tanıdığım, 1992 yılında sporcu olarak girdiği basketbol da adım adım ilerleyerek ve sindirerek bugün Eskişehirimiz’de basketbolun en muhatap ismi olan; üretken, projeci ve inatçı kişiliğiyle ilimiz basketboluna bir şans olacağını inanarak kalben söyleyebileceğim spor adamı…
İhsan Küçükaycan …
Basketbol süper liginde pek çok zor ve gerilimli maçta görev alan pek çok organizasyondan alının akıyla çıkan İhsan kardeşim mutlaka Eskişehir’e sporcu olarak, organizasyon olarak ve yapılanma olarak çok şey kazandıracak.
Kendisine buradan başarılar diliyorum.
Devamında Temennim ise; Bir rüzgar gibi geçen Eskişehir Basket ruhunun yeniden dirilmesi bu dirilişle birlikte bir zamanların Anadolu Fırtınası Eskişehirspor’un da yaşaması ve rüzgarın tekrar fırtınaya dönmesi ve dönecek olmasıdır.
Bir sonraki yazımıza kadar selametliğiniz olsun.
Saygı ile Eskişehirde Eskişehirli kalın ve Bu şehir ile gurur duyun.