Eskişehir’de çarşıya indiğinizde ya da hamam yoluna girip Köprübaşına doğru yürüdüğünüzde duyarsız kalamayacağınız, bakmadan geçemeyeceğiniz ya da uğramayı vicdani sorumluluk hissedeceğiniz stantlar ile karşılaşıyorsunuz, çok sıklıkla.
Evet bizim çocuklar için duyarlı, vicdanlı insanların başında beklediği kavurucu sıcağın altında “sizde bir yardımda bulunun ya da çocuğumuzun zamanı azaldı destek verin” söylemleri insan olanın öylesine duymadan geçebileceği sözler değil.
İlerleyici ve ölümcül bir kas hastalığı olan SMA yani “Spinal Müsküler Atrofi” hastalığının pençesine düşen ve bizlerinde şehrimizde Toprak bebek ile tanıdığımız sonrasında tam bir trajedi olan Muzaffer bebek ile bildiğimiz hastalık.
Muzafferin annesinin evladının çaresizliği duyurabilmek için, evladına dikkat çekebilmek için yaşatabilmek için canına kıydığı Muzaffer Bebek.
Sonrasında ne oldu biliyorsunuz ya da bilmiyorsunuz Muzaffer Bebek gereken para toplanamadığı için ve maalesef uzanması gereken el uzanmadığından tedavisine başlanamadığından vefat etti.
Babasının talebiyle Muzaffer için toplanan para yine başka bir kampanya düzenlenen Zeynep bebek kampanyasına aktarıldı.
Yine adına kampanya açılan Babası polis memuru olan Tuğrul Bebeğin durumunun da ağırlaştığını stantlarda duran gönüllüler üzgün ifadeyle söylediler maalesef.
Bu millet kendi için güneydoğuda canını ortaya koyan vatan evladının çocuğunu yaşatamıyor bunun üzerine bir söz var mı acaba ben bulamadım…
Devamında iki Ebrar, Tuğrul, Görkem bunlar stantlardan aldığım isimler ben bu uğurda çaba harcayan, destek olan ve vicdanen sorumluluk hisseden herkesi kutluyorum.
Toprak bebek ile ilgili tedavinin olumlu sonuç verdiği kanıtlanmışken kalan çocuklarımıza neden etkili ve yetkili bir el uzanmaz merak ediyorum…
Eskişehir’de kampanyası gönüllüler eliyle devam eden 10 SMA mağduru çocuğumuz var.
9 tanede Valilik izni çıkıp Belediyelerden yer tahsisi bekleyen SMA pençesinde çocuğumuz olmasını bilmek gerçekten aşırı üzüntü verici bir durum değil mi sizce.
Valilik kampanya izni veriyor, belediyeler stant için yer tahsis ediyor ama iş burada bitmiyor.
Resmi, özel tüm kurumlarda gönüllülük esasıyla ortak bir kampanya yapılamaz mı?
Bu şehrin bir cumasında tüm camilerinde bu çocuklar için para toplanmaz mı?
Böyle bir çalışma ve duyuruda insanımız en azından bu çocukların ikisini üçünü kurtaracak rakamı gönülden verecektir.
Afganistan’a para toplayalım, Afrika’ya toplayalım ama bizim çocuklara da toplayalım.
Benimki bir teklif duyan duyar üzerine alınan alır.
Kaybettiğimiz her bizim çocuğun vebali hepimizin boynundadır haberiniz olsun.
Bu konunun siyaseti yok, seni beni yok.
Survivor denen programa milyonlarca sms atanlar.
Yatlardan koyların resimlerini paylaşanlar.
Milyonluk arabalarının rengine göre giyinenler.
Yarın lazım olur diye altın alanlar, döviz alanlar.
Ya da bir akşamda eğlenceye binler verenler.
Ya da haremlik selamlık varaklı salonlarda düğünler, bebek cinsiyet gösterisi yapanlar.
Veya gördüğümüz o stantların önünden geçerken umursamaz davrananlar.
Yemin ediyorum bu çocuklar bu durumdayken yaptıklarınız haramdır. Nokta.
Ağustos ayının tüm dünyada SMA farkındalık ayı ilan edilmesini de dikkate alarak, SMA’ya SUSMA diyelim.
Bizim çocuklar yaşasın, bizim çocuklar görülsün, bizim çocuklar, bizim çocuklarımız.
Eskişehirli olun, Eskişehirli kalın ama lütfen az birazda duyarlı olun.