Son zamanlarda Eskişehir iş dünyasında yankılanan bir gerçek var: Konkordato. Eskişehir’deki durum ne diye araştırdığımda ilan.gov.tr ​​ve Ticaret Sicil Gazetesi'ndeki verilere göre, 2024 yılının ilk 9 ayında , Eskişehir'de konkordato ilan eden şirket sayısı sadece 4 . Evet, yazıyla da sadece dört. Bu şirketler mobilya, özel eğitim, perakende ticaret, inşaat ve sanayi üretimi gibi sektörlerde faaliyet gösteriyor. Bu rakama baktığımızda sorun yok gibi gözüküyor. Ancak rakam aldatıcı olabilir. Peki, Eskişehir gerçekten bu ekonomik dalgalanmanın dışında mı kalıyor?

Türkiye genelinde tabloise  oldukça karanlık. 2024'ün ilk sekizinde tam 982 şirket konkordato ilan etti. Eskişehir'in dört şirketlik rakamı, ülke genelindeki ekonomik bozulma karşısında küçük  gibi görünüyor. Ancak bu, şehrin ekonomik yapısının iyi olduğunu göstermez. Eskişehir Ticaret Odası'nın her ay yayınladığı Ekonomik Göstergeler Raporu’na  göre, karşılıksız çeklerde ve protestolu senetlerdeki yüksek  artış, işlerin hiç de iyi gitmediğini gözler önüne seriyor.

Eskişehir'in ticaret hacmi sadece şehir içi ile sınırlı değil. Eskişehirli firmalar, Türkiye'nin diğer büyük ticaret merkezleri olan İstanbul, Bursa, İzmir ve Denizli gibi illerle de sıkı ticari ilişkiler sürüyor. Ancak bu şehirlerde konkordato ve iflas oranlarının yüksek olması, Eskişehirli iş insanları için büyük bir risk teşkil ediyor. ETO Başkanı Metin Güler, bu riske dikkat çekerek dikkatli olunması konusunda sık sık uyarılarda bulunuyor.
 

Hem sanayici hem de  Eskişehir ticaret hayatının en büyük odasının başında bulunan Metin Güler, büyük şehirlerdeki bazı şirketler için konkordato kararlarının kolaylıkla alındığını ve bu durumun alacaklı şirketlerin tahsilat sorunları yaşamasına neden olduğuna dikkat çekerek konkordato kararlarının alınırken alacaklı şirketlerin de sürdürülebilirliğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulamıştı.

Konkordato Fonu ve Devlet Destekli Alacak Sigortası

Finansal zorluk yaşayan şirketlerin tedarikçiliğini yapan firmalar için konkordato fonu kurulması veya Devlet Destekli Alacak Sigortası (DDAS) daha cazip hale getirilerek prim oranlarının düşürülmesi gibi önlemler alınması gerekiyor. Bu sayede, işletme sermayesi eriyen ve borçlarını ödemekte zorlanan firmalar, konkordato riskine karşı daha korunaklı hale getirilebilir.

Konkordato, bir şirketin borçlarını yeniden yapılandırması için verdiği bir nevi "ödeme erteleme" hakkıdır. Ancak, bu durumun altında yatan nedenlerin iyi analiz edilmesi ve önleyici tedbirlerin alınması büyük önem taşıyor. Eskişehir'de de olduğu gibi, düşük konkordato sayıları yanıltıcı olabilir. Bu nedenle, iş dünyası temsilcileri ve karar alıcılar, bu konuya daha fazla dikkat etmeli ve gerekli önlemleri almalıdır. Aksi takdirde, konkordato sayılarındaki artış, hem şirketleri hem de bölge ekonomisini olumsuz etkileyebilir.