Gastronomik turizmin , markalaşmaya , yerli üretime, el sanatlarına, yöresel olan, doğal ve tarihi varlıklara katkısı ve kültürel kimlik.
Yerel yiyecekler,el emeği göz nuru olan sanatsal eserler ve yerel anlamda üretilen doğal ürünler,bir toplumun yaşayış biçimini en belirgin bir şekilde ifade eden kültürel kimliğidir.Kültürel kimliklerimizden birisini temsil eden yerel mutfağımızın da,yeniden keşfedilmesine ve tanımlanmasına sektörün içerisinde aktif olan bir işletmeci ve idareci olarak, acil ihtiyacımızın var olduğuna inanıyorum.
Bunun için Turizmin diğer bir çeşidi olan GASTRONOMİK TURİZM şehrimiz ve yaşadığımız bölge açısından hayati önem taşımaktadır.İçerisinde Turizm çeşitliliği barındıran Bölgeler, daha çok büyüyor ve refah seviyesi daha yüksek bir şekilde gelişiyor.Dünya’da özellikle son elli yıllık dönemde yaşanılan ekonomik,sosyal ve teknolojik gelişmelerin turizm kavramının algılanmasında ve pratiğinde önemli değişimlere neden olduğu ve bu değişim ve dönüşümün turizm sektöründe sadece niteliksel (Turist sayısında artış,Turizm gelirlerinde ki yükseliş) olarak değil,aynı zamanda niceliksel (Turizm sisteminde ve tercihlerinde seçicilik) olarak ta kendini göstermekte olduğunu ,diğer komşu bölgelerimize ve illerimize neler kattığını yakından görerek ve yaşıyarak takip etmekteyiz.Öncelikle, yaratıcı yaklaşımlara her zaman ihtiyaç vardır.Çünkü, rekabette ve müşteri talebinde oluşan değişimin hızına tüm dinamiklerimizle ve yetişmiş insan kalitemizle ve bütün unsurlarımızla ayak uydurmak zorundayız.O zaman öncelikle yapmamız gereken, hizmet kalitesini ve gerekli potansiyel olan alt yapı donanımımızı sağlamak en önemli şartlarımızdandır. Gastronomi turizminin başarıya ulaşabilmesi için,geleneksel yerel gıda ve tarımsal gıda üretiminin,diğer paydaşları ile birlikte sürdürüle bilir bir üretimin önemine yönelik ,bakış açısına sahip olmaları, önem arz etmektedir.Bu yüzden, sürdürüle bilir ve marka değeri olan tarım önem taşıyor.
Geleneksel Türk mutfağının uluslararası tanıtımı konusunda,Kültür ve Turizm Bakanlığı,özel kurumlar,kuruluşlar,birçok bu işlerle ilgili değişik STK lar , Türkiye Aşçılar Federasyonunun(TAFED) in bünyesinde Anadolunun yedi bölgesinde bulunan,otuz’u aşkın sayıda’ki Aşçı ve Gastronomi dernekleri,oldukça nitelikli, gerek uluslararası, gerekse’de ulusal boyutta bölgesel olarak,toplumu bilinçlendirmek adına ve mesleki gelişim adına ses getiren önemli projeler ve faaliyetler yürütüyorlar.Bu faaliyetlere mesleki bir açısı olan stratejiden bakılıp ele alınacak olunursa.Sadece lezzetli yemeklerin tanıtılması değil.Sahip olunan zenginliklerimizin tanıtımı bir değerler zinciri yaklaşımı ile oluşturulacak, temel ve kültürel esasları olan’’TURİZM GASTRONOMİSİ’’stratejisi üzerinden yürütülmelidir.Benim görüşüm,sürdürülebilir bir tarımla elde edilen,ürün çeşitliliğimizin ve hayvan eti kalitemizin.Gastronomi Turizmi aracılığı ile tanıtımının yapılması.O ürünlerimizin’de, marka değeri kazanmasının önünü açacaktır .Gastronomik Turizm,yerel bir tanıtım, sürdürülebilir bir üretim ile Şehrimizde küçük atölyelerde yöresel olarak yapılan (el sanatları,Lüle taşı,hediyelik eşya,gümüş işlemeciliği,pişmiş toprak ürünleri,Tarihi hamam ve kaplıcaları,odunpazarı evleri vs .) gibi,gerekse’de,Geleneksel ve somut olan tarihi ve kültürel birikimlerimizle birlikte bu mesele’ye,Memleket meselesi olarak baktığımız zaman,bulunduğumuz ve yaşadığımız Şehir’e,Belde’ye ve coğrafya’ya,farklı anlamda bir değer katar,ekonomik ve sosyal olarak gelişmesinde ve daha çok mesafe alınması, refah ve gelir seviyesi yönünde ilerlemesine olumlu katkı sağlamış oluruz.Turizmin sadece ,güneş,kum ve denizden ibaret olmadığını ve Turizmin bacasız bir ekonomi olduğunu biliyoruz.
Karşımızda aynı zamanda da hızla büyüyen bir Gastronomi Turizmi endüstrisi var.Bu çatı altında birçok sektörde bu endüstri ile birlikte, Gastronomik Turizmin değer zincirinin halkalarını oluşturuyor.Bu zincirde,endüstriyel üreticiler,sanayii üreticileri,çiftçilik,hayvancılık ve balık yetiştiriciliği ile uğraşan üreticiler,el zanaatkarları,mağazalar,hediyelik eşya satan atölyeler,sanat merkezleri,müzeler,doğal alanlar,ören yerleri ve açık alanlı parklar bunların hepsi birer değer olarak karşımıza çıkıyor ve O yöreye ait olan Turizm değerlerini ve kent kimliğini oluşturuyor.
Eskişehir olarak baktığımızda.Anadolunun merkezinde bulunan Şehrimiz’de,büyük bir Turizm ve Kültürel potansiyel var.Bu potansiyelimizi,çok iyi bir bakış açısı ile günyüzüne daha çok çıkarta biliriz. Şehrimizin,Dünya literatürüne girmiş çok önemli değerlerimizden olan,Yunusemre,Nasreddin hoca,Seyyit Battal Gazi, kuruluşun ve kurtuluşun çok önemli kavşak yolları,tren yolları,eğitim kenti olması,dünyanın en güvenilir güvenlikli sekizinci şehri olması,bunlar hepsi birer değerdir.
Beş bin yıl öncesine dayanan( Kral Midasın şehri) olarak’ta anılan Frig vadisi üzerindeki yazıtların gizemi hala çözülememiş olan, yüz yıllara meydan okuyarak ayakta kalmaya devam eden, (Yazılı kaya),adına şiirler ve destanlar yazılmış, Sakarya nehrinin doğduğu yer olan, sakarbaşı,tarihi vakıf termal kaplıcalarımız,tarihi odunpazarı evlerimiz,porsuk çayımız gibi daha bir çok tarihi ve kültürel değerlerimizin kıymetini bilmemiz gerekli.Bizzat bu şehirde yaşıyan vatandaş olarak ,önemine ayrıyeten bir daha vurgu yapmak isterim.İşte tüm bunlarla birlikte.Bölgesel halkı da üretimin içerisine katarak,bölgesel ve ekonomik olarak yerel kalkınmayı arttırmak,insan sağlığı için sağlıklı ve doğal besinlere yönelimi arttırmak.Ev yapımı yemeklerin yaşatılmasını desteklemek,Bölgesel yemek pişirme tekniklerini nesilden nesile aktarmak.Bunların hepsinin toplamı bir bakıma,Gastronomik Turizminin değerlerini ( zincirinin halkalarını) oluşturuyor.Bölgesel yemek,yerel ekonomi için daha çok şey ifade eder.Bölgesel yemekleri takip etmek,onları satın almak bizi mevsimlerle adeta temas halinde tutar.Turizm Gastronomisi ile artan gelirler,evsahibi olan bölgede,istihdam,refah artışı,ekolojiye önem,kültürel değerlerin ve mirasın korunması ve günden güne değer kazanması gibi özellikleri de geliştirir.Bölgesel lezzetlerin öne çıkması,bilgi birikimi,beceri,akıl ve yaratıcılıkla olur.Bu alanda sektöre nitelikli eleman yetiştirilmesi ve iş hayatına kazandırılması çok önemlidir.Gastronomik Turizm anlayışı ile, satıcılar, çiftçi ve hayvancılıkla uğraşanlar,küçük el zanaatları atölyeleri,sivil toplum kuruluşu örgütleri,şef aşçılar.Bu alanda yeni girişimlere,yeni fikirlere ve daha çok özel ve kamu kuruluşlarının yerel yönetimlerle çalışmasına ihtiyaç vardır.Ayrıca geleceğe yönelik yerel kalkınma planlarında da konuyla ilgili şehrin gelişmesine katkı sağlıyacak,yeni projelere ihtiyaç duyulduğunu düşünmekteyim.
Şehre yerli ve yabancı misafirlerin gelmesini sağlamak.Uluslar arası platformlarda şehri tanıtmaya vesile olacaktır. Gelen misafirlere,suni değil.Somut bir veri verilmesi . Turizm değeri taşıyan varlıklarımızın bilinirliliğini ve tanınmasını sağlıyacaktır.
Bir kenti diğer bir kentten ayırt eden,o kentin kendine ait bir karaktere sahip olmasıdır.Bu karakter,üzerine yerleştiği coğrafyadan tutun’da, üzerinde barındırdığı insanlara kadar uzanan ,kültürel değerleri ile bir geniş ağ içerisinde,zamanla gelişip,tüm değerleri ile bütünleşip,bu yönde ilerleyişi, değerlerini çok iyi ifade etmesi, bunların hepsinin toplamı. O kentin kimliği ve etiketi halini alır.