“Bilindiği üzere Eskişehirspor’umuz, uzun zamandır yaşadığı mali sıkıntılar ve sahipsizlik dolayısıyla; dün olduğu gibi bugün de makûs talihini yenememiştir. Alınmış olan kongre kararı sonrasında da olumsuz tablo değişmemiş ve tamamen kronikleşen konularla ilgili, zamana bırakılan “malum” süreçler tekrar yaşanmaya başlamıştır.
Bu kentin, en önemli marka değeri ve kültürel miraslarından biri olan Eskişehirspor, ne yazık ki! Tarihinin en kötü dönemini yaşamakta ve kentin ileri gelen büyüklerinden ve seçilmişlerinden de gereken alakayı görememektedir. Oysa bugün! Eskişehirspor’dan uzak duran bu, “kıymetli” seçilmişler, geçmiş dönemlerde; Eskişehirspor atkılarıyla, protokol koltuklarında boy gösteriyor ve kulüp üzerinden siyaset yaparak, şehirde, güç dengesi kurmaya çalışıyorlardı.
Eskişehirspor için bilmem! Bu kaçıncı çağrımız ve çağrılarımıza cevap alamayışımızdır; ancak takımın ve taraftarın bu şekilde rencide edilmesinde vebali olanlara da bir çift sözümüz olacaktır. Bu şehirde, kendisini; herkesten ve hatta Eskişehirspor camiasından bile büyük gören kişilerin, bu vefasızlığının ve aymazlığının, tarihe not edileceğini de hatırlamak isteriz.
Anlaşılan odur ki! Kulübümüz de şehrimizle aynı kaderi paylaşmakta; Eskişehir’de yapılan her doğru işi, kendine mal eden ve buna mukabil, tüm olumsuzluklardan ve sorumluluklardan kaçan yöneticilerimiz, aynı şekilde; mevzu, kulübün prestiji olunca sahiplenme; fakat sorunlardan ise olabildiğince kaçma eğilimi içindeler. Bu yüzdendir ki, her zaman söylediğimiz gibi Eskişehir, aslında sahipsiz bir şehirdir.
Bugünkü vaziyete bakılır ise kongrenin, ikinci oturumu için de her hangi bir umut taşımadığımız gibi başta; iktidar partisinin “muktedir” seçilmişleri ve temsilcilerinden, yapıcı bir adım gelmeyeceğini de artık kabullenmiş durumdayız. Ancak yine de şunu ifade etmeliyim ki! Herkesin, aklıselim davranıp, şehrimizin ortak değeri olan, EsEs’e sahip çıkması ve elini taşın altına koyması zarurettir; zira bugün! Kaderine terk edilen “Anadolu Efsanesi” Hepimizin ve tüm Eskişehir’in, bitmeyen hikâyesidir.”