Eskişehir'de bir kaç bölge, kent için adeta kanayan yara olmuştur. Bunlardan biri de Baksan Sanayi Sitesi. Gerçekten çöküntü bölgesi haline geldi. Burada binden fazla işyeri var, 4 binden fazla da çalışan… Bürokratik kaos, hem de hak sahiplerinin hepsinin kabul göreceği bir çalışma yapmanın zorluğu, oraya vurulacak neşteri geciktirdi.
Tepebaşı Belediyesi bu zor günlerde taşın altına elini koydu ve harekete geçildi.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç için "Tepebaşı'nın gülen yüzü" sloganının burada cuk oturduğunu söylemek yanlış olmaz. Tüm hak sahiplerini ikna etmek kolay değil tabi... Küçük sanayide yaşadık bunu, ancak kendisinin de anlattığı üzere; proje toplantılarında hak sahipleri “Siz varsanız, mağdur olmayız, Tepebaşı’ndan kötü iş çıkmaz” dendiğini dinledik.
Aslında siyasi açıdan da bakarsak CHP'li diğer iki belediyenin sıkıntılı bir süreçten geçerken Tepebaşı'nın bu adımı da önemli. Bu arada yine Ahmet Ataç’ın aktardığı üzere; Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile de görüşülmüş ve belediyenin üstüne düşenleri yapacağı konusunda sözler alınmış…
Projenin olduğu yerde hak sahiplerinin kat artırımı yapılarak; mevcut işyeri alanlarının iki katından daha fazla bir alanda hak sahibi olmaları da projenin kabul görmesinin önemli nedenlerinden biri diye düşünüyorum, bodrum katı, birinci kat ve çatı katı olarak tasarlanan ticaret merkezleri aynı standartlarda yapılarak düzenli ve ferah bir görünüm elde edilmiş, buraya yüksek katlı binaları dikilmemiş olmasının da şehrin silüeti, ekonomisi hem de depreme dayanıklılık anlamında değerli buluyorum, çünkü buradaki işyerlerinin büyük çoğunluğunun eski ve depreme dayanıksız olduğunu biliyoruz. Bunun yanında geniş otopark alanları ve kaldırımları ile de insanların kapalı alışveriş merkezlerinden çıkarak, açık alanlarda alışveriş yapabileceği ticaret merkezlerine yönelmesi için doğru tasarlanmış…
Özetle; Baksan’da ticari bir alanın yanı sıra; yeni bir yaşam alanı da oluşturulacak. Şunu da ekleyelim ki; bunun için kadınların bölgede ticari yaşama katılmalarının desteklenmesi, belli sokaklar için konseptler belirlenerek, (sanat sokağı gibi) bu yeni yaşam alanının daha renkli olması da düşünülmüş…
Başkan Ahmet Ataç ve ekibinin seçim sürecinde verdiği sözü de yerine getirmesi açısından da önemli buluyorum bu projeyi. Söz verip de yapmayıp vatandaşı kandıranları da çok gördük çünkü…
Şimdi sırada buradaki hak sahiplerinin uyumlu ve çözüm odaklı bir tutum ile projenin hayata geçmesi için belediye ile işbirliği yapması var, birlikte hareket edilebilirse sözü edilen “yerinde dönüşüm” en kısa zamanda tamamlanır ve onlar için de yepyeni bir işyeri, yepyeni bir ticaret ve yaşam alanının hayata geçirilmesi süreci hızlıca gerçekleştirilir…
Ne diyelim inşallah başarılı olunur da kente bir değer katılmış olur.