Canım ülkem…
Her gün bir başka ses, bir başka kargaşa…
Yalanla, iftirayla, umutsuzlukla sarmaya çalışıyorlar dört bir yanını.
Ama ben biliyorum, sen kolay kolay eğilmezsin.
Toprağında sevda var senin,
Dağlarında özgürlük yankılanır,
Sokaklarında çocuk kahkahaları umut gibi yayılır göğe…
Evet, zorluklar var…
Ama bu topraklarda yüzyıllardır küllerinden doğanlar var.
Yalanlar ne kadar yüksek sesle bağırsa da,
Hakikatin fısıltısı bir gün her şeyin önüne geçer.
Senin adın Anadolu…
Senin yüreğinde Mevlana’nın hoşgörüsü,
Yunus’un sevgisi,
Pir Sultan’ın direnişi,
Atatürk’ün aydınlık hayalleri var.
Bu karanlık geçecek,
Çünkü senin insanın hâlâ komşusuna çorba taşır,
Hâlâ sokaktaki kediye ekmek bırakır,
Yabancıya “buyur” der,
Düşeni kaldırır.
Ey güzel Türkiye’m,
Biz buradayız…
İyiliği, sevgiyi, umudu savunuyoruz.
Ve sen var oldukça,
İnancımız da var olacak.
Yeter ki unutma:
Gök ne kadar gri olursa olsun,
Güneş her sabah doğar yeniden.