ALAATTİN ÇOBAN

İnsanların ne yaşadıklarını bilmeden o kişiler hakkında yorum yapmak “bulutun yağmur yağdırmadan önce neden gürlediğini” sorgulamak gibidir. O kişinin olaylara bakışı kendi zaviyesinden olduğu için “kişi kendisi gibi bilir herkesi” demişler. “İyilikte çığır açanlar kendisinden sonra bile o iyiliği yapanların ecri kadar hanesine yazılır üstelik yapandan eksilmeden. Kötülükte böyledir” H.Ş.

Küçük çaplıda olsa bir çevrem var. Dostum, akrabam, düşmanlarım, tanıdığım kadarıyla iyi olan, ya da benim iyi gördüğüm,  topluma mal olmuş, liderlik yapan, önderlik yaparken iyilikleri %51’in üstünde, kötü davranışları olsa bile iyilikleri tarafından örtülen insanlardan bahsedeceğim sizlere.

Bugün küçük sayılabilecek yaşlarda Ankara’ya gitmek üzere Kars’tan trene binen bir çocuğun hikâyesinden ve onun her kesim tarafından fazla bilinmeyen bazı özelliklerinden bahsedeceğim sizlere.

Ankara’da inmeyi planlayıp ve kaderin uyuttuğu ve Eskişehir’de uyandırdığı bu küçük çocuğun yolu bir vesile ile Eskişehir’e düşüyor. Eskişehir’de ne yapacağını bilmez halde çarşı sokaklarında gezerken bir Terzi dükkânında “çırak aranıyor” yazısını görüyor ve o zaman Abdurrahman SARAR’ın ustalığını yaptığı mütevazı Terzi dükkânının çırağı oluyor. Hikâye bu kadar kısa değil fakat yazımız uzun olacağı için burada keselim.

Bahsettiğim muhterem Alaattin Çoban, SARAR Şirketler Grubu Dış İlişkiler ve Protokol Müdürü. Çırak olarak girdiği ailenin yanında Şirket büyüdükçe Alaattin Çoban’da makam olarak yükseliyor haliyle. Tabii Alaatin Hocayı Eskişehir’in çoğu bu şekilde tanıyor. Ben de kendisini İstikbal Gazetesinde Spor Gazeteciliği yaptığım, kendisinin Esnaf Sarayının zemin katındaki Fabrika satış mağaza Müdürlüğü yaptığı dönemlerden bu yana tanırım. Hatta bir dönem Sarar Spor Kulübü Basın Danışmanlığı yapmışlığım bile vardır. 

Peki, Alaattin Hocanın bir Taekwon-Do antrenörü olarak Milli sporcular yetiştirdiğini ve Sarar Spor Kulüp Başkanı olduğunu biliyor muydunuz? Yakından tanıyanlar bilir elbette.

Ya da Büyükşehir Belediye Başkanlığı Başkan Vekili olduğunu kaçınız biliyor? Veya Türkiye Taekwondo Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olduğunu. Akbaş Köpekleri Derneği’nin Başkan Yardımcılığı, Eskişehir’de yaşayan Karslılar Derneği Başkan Yardımcılığı say say bitmiyor. Hulasa çok mütevazı, girişken, tatlı dilli ve yardımsever bir insandan bahsediyorum. Tam bir siyaset insanı, hiç beklemediğiniz bir yerde karşınıza çıkabilir, davete icabet eder, hasta ziyaretini sever. En büyük özelliği ekmeğini yediği şirketini ön plana çıkarmasıdır.

Alaattin hocamın mütevazı ofisine gidenler bilir gitmeyenler de gitsin kapısı herkese açıktır hocamın, Türkiye’nin siyasi tarihinin fotoğrafları ile doludur duvarları. Spor, iş veya siyaset alanında almış olduğu ödüller yani ne yana baksanız anlatacağı bir hikâye vardır küçücük ofisinde.

Bileniniz vardır ben Taekwon-Do’da Milli Takım antrenörü ve Enisler Group Kamerspor Kulübü Başkanıyım. Bu adamın en sevdiğim yönü ise yakından gördüğüm için biliyorum Taekwon-Do dalında yüzlerce sporcuya, onlarca antrenöre ve yine onlarca hakeme sahip çıkması. Sakın yanlış anlaşılmasın bana ve benim kulübüme bir getirisi yok sadece övgüyü hak ediyor diye yazıyorum.

İlkokul mezunu çalışkan bir adamın isterse neler başarabileceğini anlatmaya çalışıyorum sizlere. Şu günlerde hocamı sosyal medyadan takip ediyorsanız Üniversitelerin farklı bölümlerinden davetle Kariyer ve Tecrübe paylaşımları konferansları serilerini icra ediyor. Bu kadar yoğun trafiğin arasında Şirket görevlerini de aksatmadan, Meclis açılışları, Ülkelerin Büyükelçilikler de verdikleri kurtuluş ve kuruluş günleri resepsiyonları, 30 Ağustos, 29 Ekim gibi Ülkemizin önemli günlerinde Cumhurbaşkanlığı resepsiyonları, Tepreş Şenlikleri, Söğüt Şenlikleri hatta diğer derneklerin mantı günlerinde bile Alaattin Hocamı görebilirsiniz. Bir telefon ediyorsunuz “şurada arkadaşlarla bir aradayız” diyorsunuz beş dakika sonra selam verip bir çay içmeye yanınızda yani. 

Sizin anlayacağınız adam doğuştan yıldız olarak doğmuş. Allah’ın yazdığı kader neticesinde çoğu kimseye nasip olmayan, ona kolay kılınmış. Ben şahidim o yıldızı kara deliğe çevirmek isteyenler oldu. Ama şunu bilmiyorlardı sanırım yıldızlar ölmeden kara deliğe dönüşmez.

Küçük yaşlardan beri Eskişehir’de yaşadığı ve buradan ekmeğini kazandığı için gerçek bir Eskişehirliden bile Eskişehirli.

Biliyorum bu yazıyı okuyanlar arasında “bu kadar da olmaz, bir adam bu kadar da övülmez ki” diyenleri duyar gibiyim. Ben kırk küsur yıldır bu şehirde yaşıyorum birçok başkan, siyaset adamı, milletvekili üst düzey bürokrat tanıdım. Yüksek çoğunluğu tepeden bakıyordu, yüzünü bile görmediğim başkanlar, vekiller var şimdi bile. Varın siz düşünün gerisini vesselam…