Yılmaz Erdoğan’ın meşhur şiirini söylerken buluyorum kendimi; “Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim, çocuk olmaktan…” Şehir hastanesinin upuzun koridorlarını geçerken, şöyle diyordum ben de; “Uzun uzun koridorlardan yürürken vazgeçtim hasta olmaktan…” Kulağa hoş geliyor ama bünyeye değil…

Şehir hastanesinin upuzun koridorlarında endoskopi bölümünden aldığım tahlil kağıtları ile önce kan, sonra EKG, sonra da röntgen çektirmek için uzun ve yorucu bir yolculuğa çıkmam gerekiyordu. Çünkü yolum gerçekten uzun, şartlar oldukça çetindi… Çok az yön tabelası ve işaret vardı ve hastane öyle büyüktü ki yol soracak birini bulmam, bir görevliye sesimi duyurmam gerekiyordu… Önce D bloktaki kan verme bölümünü bulmaya çalışıyorum, uzun uzun koridorlar boyunca bir yönlendirme tabelası, hiç olmadı bir ok, bir yazı görmeye çalışıyorum, ama ara ki bulama! Sonra uzaklarda bir görevli görüp el sallıyorum, koşarak yanına gidip soruyorum, sağolsun tarif ediyor, D bloğu buluyorum. Şimdi sırada D blok içindeki kan verme birimini bulmak var, yine duvarlara bakarak ilerliyorum ve nasıl olduğunu anlamıyorum ama kan verme bölümüne gittiğimi düşünürken, kendimi A blokta buluyorum. Gelmişken A bloktaki işlemlerimi yapayım diyorum, ama hakkaniyetli olmak lazım; hizmetle ilgili bir sorun yok, yerini bulabildiğinizde röntgen, EKG gibi işlemleri çok hızlı bir şekilde yapabiliyorsunuz.

Otopark da ayrıca çok büyük, 20-25 dakika park ettiğim arabayı arayıp bulmaya çalışıyorum, şimdi size tüm ayrıntılarıyla tahlil serüvenimi anlatıp sıkmak istemiyorum ama özetle 9’da geldiğim hastaneden 11.30’da çıkmayı başararak işlemlerimi tamamlıyorum.

Hatırlarsınız, Şehir Hastaneleri yapılırken çok eleştirilmiş, mimari yapısının büyüklüğü, işlevi gibi konular da bu eleştirilerin başında yer almıştı. Eskişehir Şehir Hastanesi dev bir hastane; 4 bloktan oluşuyor, 1105 yataklı ve yaklaşık 2500 kamu personeli çalışıyor. Hastanede çok uzun koridorlar, büyük alanlar ve unutulmuş bölümler var. Binada merdiven yok, bildiğim kadarıyla yapılan hiçbir şehir hastanesinde merdiven yok. Bunun bizim bilmediğimiz veya anlamadığımız bir nedeni var mı bilmiyorum. Asansörlerle ve yürüyen merdivenlerle katlara ulaşılıyor. Tek merdiven olan yangın merdivenleri de kapalı otoparka iniyor. Ben merak ediyorum Allah korusun acil bir durumda asansörlerin çalışmadığı durumlarda, bir yangında örneğin insanlar nasıl çıkacak hastaneden? Ya da depremde nasıl kaçacak insanlar? Cidden merak ettiğim için soruyorum, ben konunun uzmanı değilim, bilen birileri varsa anlatmalarına da çok isterim…

Şehir Hastanesi koridorlarındaki yolculuğumda sohbet imkânı bulduğum çalışanlardan biri şöyle diyordu; “Durumu acil bir hasta buraya gelse, gideceği bölümü bulana kadar yolda ölebilir.” Yazımın özeti bu cümledir…